Google’ın yapay zekası kanser tedavisinde yeni bir yol keşfetti

Yapay zekânın gelecekte insan yaşamını kökten değiştireceği uzun zamandır konuşuluyor. Özellikle tıp alanında, yeni ilaçların keşfi ya da hastalıklara özel tedavilerin geliştirilmesi konusunda büyük beklentiler var. Ancak bu geleceğin çok da uzak olmadığı ortaya çıktı.

Google, Yale Üniversitesi’yle birlikte yaptığı araştırmayla kanser tedavisinde umut verici bir buluşa imza attı. Şirket, Gemma açık kaynaklı modelleri üzerine inşa ettiği Cell2Sentence-Scale 27B (C2S-Scale) adlı yeni bir yapay zekâ sistemiyle kanser tedavisinde potansiyel bir yöntem keşfettiğini duyurdu.

Bu, yapay zekânın tıp alanındaki ilk başarısı değil. Daha önce Robin AI adlı sistem, körlüğe çare olabilecek bir tedavi yöntemi üzerinde de çalışmıştı.

Gemma ve C2S-Scale nedir?

Gemma, Google’ın açık kaynaklı yapay zekâ model ailesi. Aynı teknolojik temele sahip olan Google Gemini’den türeyen bu modeller, bilgisayarlarda ve hatta telefonlarda bile çalışabiliyor.

C2S-Scale ise bireysel hücreleri anlayacak şekilde tasarlanmış bir temel model. Bu model, araştırmacıların kanser hücrelerinin davranışları üzerine yeni bir hipotez geliştirmesini sağladı. Hipotez laboratuvar ortamında da başarıyla test edildi.

Elbette bu tedavinin klinik olarak doğrulanması için insan üzerinde yapılacak deneylere ihtiyaç var. Eğer sonuçlar olumlu çıkarsa, Gemma destekli yapay zekâ sayesinde kanser tedavisinde yepyeni bir dönem başlayabilir.

Yapay zeka nasıl yeni bir tedavi yolu buldu?

Araştırmacılar, C2S-Scale modelini kullanarak tümörleri “soğuk” halden “sıcak” hale getirebilecek ilaçları aradı.

Bu terimler, bağışıklık sisteminin tümörleri nasıl algıladığını anlatıyor:

Soğuk tümörler, dış yüzeyinde az antijen taşıdığı için bağışıklık hücreleri tarafından fark edilmiyor.

Sıcak tümörler ise bağışıklık sistemi tarafından daha kolay tanınıyor ve yok ediliyor.

Yale ve Google ekipleri, C2S-Scale’e şu görevi verdi:

“Bağışıklık sistemi tepkisinin zayıf olduğu durumlarda bile, bu sinyali güçlendirecek ve antijen üretimini artıracak bir ilaç bul.”

Model, iki farklı bağlamda sanal bir tarama gerçekleştirdi:

Bağışıklık-pozitif ortam: Gerçek tümör-immün etkileşimlerinin düşük düzeyde interferon içerdiği durumlar.

Bağışıklık-nötr ortam: Hücrelerin bağışıklık sistemiyle etkileşimde olmadığı veriler.

Yapay zekâ, 4.000’den fazla ilaç arasında tarama yaptı ve antijen üretimini sadece bağışıklık-pozitif ortamda artıran adayları belirledi. Bunlardan biri, literatürde farklı amaçlarla bilinen silmitasertib (CX-4945) adlı ilaçtı.

Laboratuvar testleri sonuç verdi

Google’ın açıklamasına göre model, silmitasertibin bağışıklık-pozitif ortamda güçlü bir etki gösterdiğini, ancak nötr ortamda neredeyse hiç etki yaratmadığını öngördü.

Bu, bilinen bir ilacın yepyeni bir tedavi potansiyeline sahip olabileceğini ortaya koydu.

Silmitasertib, CK2 inhibitörü olarak biliniyor. CK2 enzimi bağışıklık sistemini düzenleyen bir rol üstleniyor ancak bu ilacın interferonla birlikte kullanıldığında tümör hücrelerini daha görünür hale getirebileceği bugüne kadar bilinmiyordu.

Yale ekibi, insan nöroendokrin hücre modelleri üzerinde yaptığı deneylerle hipotezi test etti. Sonuçta, silmitasertib ve düşük doz interferon birlikte kullanıldığında antijen üretiminde yaklaşık %50 artış gözlemlendi.

Tek başına kullanılan ilaçlar aynı etkiyi göstermedi.

Sonraki adım: Klinik denemeler

Yale araştırmacıları, Gemma tabanlı bu yapay zekâ modelinin keşfettiği yeni mekanizmayı daha derinlemesine incelemeye başladı. Ancak bu yöntemin gerçek hastalarda güvenli ve etkili olup olmadığını görmek için klinik deneyler gerekiyor.

Google, C2S-Scale modelini benzer araştırmalar yapmak isteyen bilim insanlarının erişimine açtı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir