Sekiz bacaklı canlılar dünyası genellikle kısa ve hızlı ömürlerle anılır. Ancak Avustralya’da yaşayan bir örümcek, bu yaygın algıyı tamamen altüst etti. Kayıtlara geçen en uzun ömürlü örümcek unvanını elinde tutan ve bilim insanları tarafından “16 Numara” olarak adlandırılan bu dişi canlı, tam 43 yaşına ulaşarak kendi türünün önceki rekorunu neredeyse iki katına katladı.
Onun uzun ve sakin yaşamı, bir grup araştırmacının insanlığın bile dersler çıkarabileceğini düşündüğü, sürdürülebilir bir yaşam tarzının parlak bir örneği olarak kabul ediliyor.
16 Numara’nın hikayesi, 1974 yılında Güneybatı Avustralya’daki Kuzey Bungulla Rezervi’nde, Barbara York Main liderliğinde başlatılan uzun soluklu bir popülasyon çalışmasıyla başladı. Yuvalarında yaşayan bir alt tür olan migalomorf örümceği türünden bir Gauis villosus olan 16 Numara, izlemeye alınan ilk örümcek yavruları grubundandı. Araştırmacılar, yuvasının girişini bir çiviyle işaretleyerek onu tanımladılar ve adı da buradan, çalışmaya dahil edilen 16. örümcek olmasından geliyordu.
Proje, yalnızca bölgedeki örümcek türleri için koruma ihtiyacına dair eşi benzeri görülmemiş bir veri sağlamakla kalmadı, aynı zamanda beklenmedik bir rekortmeni de ortaya çıkardı. Kendisinden önceki 15 örümceği ve takip eden diğer birçok nesli geride bırakan 16 Numara, 28 yıl ile kırılmış en uzun örümcek ömrü rekorunu 43 yıla taşıyarak bilim dünyasını hayrete düşürdü.
Trajik son: Yaşlılıktan değil, parazitten öldü
2016 yılına gelindiğinde, 16 Numara, diğer tüm takip edilen örümcekler ölmüş olmasına rağmen hayatta kalmayı başarmıştı. Ancak aynı yılın Cadılar Bayramı’nda, araştırmacılar yuvasının girişinde korkunç bir manzarayla karşılaştılar: Yuvanın kapakçığı, bir parazit yaban arısı tarafından delinmişti.
Bu “suç mahalli” incelemesi, araştırmacıları, örümceğin ileri yaşına rağmen yaşlılıktan değil, parazitik bir saldırı sonucu öldüğü sonucuna götürdü. Tıpkı bilim kurgu filmlerindeki korkutucu senaryolar gibi, yaban arısı örümceğin dokularına yumurtlamış ve çıkan larvalar konakçıyı tüketmişti. Bu, birçok büyük örümceğin karşılaştığı acımasız bir son.
43 yıl aynı yuvada: İnsanlığa sürdürülebilirlik dersi
16 Numara, sadece uzun ömür rekoruyla değil, aynı zamanda düşük etkili yaşam tarzıyla da önemli bir miras bıraktı. Hayatının 43 yılını aynı yuvada, çevresinden sadece ihtiyacı kadarını alarak geçiren bu canlının hayatı, araştırmacılar için sürdürülebilirliğin parlak bir örneği oldu.
16 Numara’nın hayatı üzerine bir makale kaleme alan bilim insanları, bu tür yerel ve kısa menzilli canlıların yaşam tarzlarının, insanlık için istikrarlı ortamlarda nasıl sürdürülebilir yaşanacağına dair önemli dersler sunduğunu öne sürüyor. Yazarlar, dünyamızı daha sürdürülebilir teknolojilerle yeniden inşa etmeye başladığımızda, bir migalomorf örümceğin temsil ettiği zengin biyolojik çeşitlilikten ilham alabileceğimizi belirtiyorlar.
