Tasavvuf ya da İslam ahlak ve edebini kuşanmak






Tasavvuf ve İslam İlişkisi

Tasavvuf ve İslam İlişkisi

Tasavvuf, İslam’ın bir parçasıdır. Bu nedenle büyüklerimiz tasavvufu ayrı bir kavram olarak görmemiş, hatta “İslam tasavvufu” ifadesini gereksiz bulmuşlardır.

İslam ahlakıyla ahlaklanmayı ifade eden “havf ve reca” terimini ele aldığımızda, aslında Kur’an’ın ve Peygamber’in ahlakıyla örtüşen ve onu geliştirip yorumlayan bir yapıyla karşı karşıya kalırız. Bu nedenle, tasavvuf müessesesi ve tarikatlar üzerinden bu kavramları daha iyi anlamaya ve aktarmaya çalışırız.

Serrâc Tûsî, Ebû Tâlib el-Mekkî, Hargûşî, Sülemî, Kuşeyrî ve Hucvirî gibi önemli isimler, tasavvuf felsefesini kitaplaştıran ve geliştiren sufi düşünürler olarak havf ve reca kavramları üzerinde önemli katkılarda bulunmuşlardır.

Tasavvuf tarihinde havf ve reca kavramlarını daha iyi anlama amacıyla, Hâce Abdullah el-Ensârî el-Herevî’nin Menâzilü’s Sâirîn adlı eserindeki tespitlerini incelemeye yöneliyoruz.

Abdurrezzak Tek’in Tasavvufî Mertebeler: Hâce Abdullah el-Ensârî el-Herevî Örneği kitabından da konuyla ilgili derinlemesine bilgi alabilirsiniz. Ayrıca Et-Tilimsânî’nin Tasavvufta Haller ve Makamlar: Menâzilü’s Sâirîn Şerhi kitabı da konuya ilişkin önemli bir kaynaktır.

Havf ve Reca Kavramları

“Havf”, insanın ruhunda hoşlanmadığı durumlar veya arzuladığı şeyleri elde edememenin yarattığı endişe ve huzursuzluğu ifade eden bir terimdir. Bu psikolojik durum, genellikle Allah korkusu ve ahiretle ilgili endişelerle ilişkilendirilir.

Ebû Tâlib el-Mekkî gibi sufi düşünürler, havf kavramını detaylı bir şekilde irdeleyen ilk kişiler arasındadır. Havfın, takva, haşyet, hazer, vecel ve işfâk gibi korkuyla ilişkili tüm aşamalarını kapsadığını belirtmişlerdir.

Herevî’ye göre, havf kavramı üç aşamada incelenmelidir. İlâhi cezalardan korku, Hakk’ın huzurunda kendini kaybetme korkusu ve Hakk’ın celâlinin heybetinden korku havfın farklı boyutlarını oluşturur.

İlâhi cezalardan korkma, imanın bir göstergesi olarak kabul edilirken, Hakk’ın huzurunda kaybolma korkusu ve Hakk’ın heybetinden duyulan korku, sufi yolculuğun farklı aşamalarında önemli bir rol oynar.

Reca kavramıyla ilgili detaylara ise bir sonraki yazımızda değinilecektir.


Related Posts

Teknoloji devi 10 bin kişiyi işten çıkaracak

Teknoliji devi Panasonic Holdings, Japonya’daki çalışanları da dahil olmak üzere 10 bin kişiyi işten çıkaracağını bildirdi.

Dev marka ikinci kez satışta! 40 yıllık çay firması için karar verildi

Rize’nin Of ilçesinde 1985 yılında kurulan Of Çay, Türkiye’nin çay sektöründe önemli bir yer edindi. 2019 yılında dünya çapında kahve ve çay markalarının sahibi olan Hollanda merkezli Jde Peet’s tarafından satın alınan şirket, bu tarihten itibaren …

Google’dan kritik sorulara yanıt yok

Meclis Dijital Mecralar Komisyonu, algoritma değişiklikleri nedeniyle yoğun eleştiriler alan Google temsilcilerini dinledi. Komisyon üyelerinin eleştiri ve soruları büyük ölçüde yanıtsız kalırken Google temsilcileri “Herhangi web sitesini öne çıkarma ya da geriye düşürme gibi bir amacımız yok. Manipülasyon imkansız, kendi ayağımıza sıkmış oluruz” görüşünü dile getirdi.

Atık kağıtta ithalat sınırı yalan oldu

Sektörde yüzde 50 sınırı dinlenmiyor. Türkiye’de yayıncılık sektörüne bir darbe de dövizle alınan kağıtlar ve atık kağıt ithalatı ile vuruluyor.

‘Topraktan çıkan altın’ diye tabir ediliyor! Kilosu 3 bin lira

Samsun’un Kavak ilçesinde ‘topraktan çıkan altın’ olarak tanımlanan salebin hasadı başladı. Kilosu 3 bin TL’yi bulan salep üreticisine yüksek kazanç sağlarken, pazarda da büyük ilgi görüyor.

Merkez Bankası rezervleri belli oldu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, 2 Mayıs haftasında bir önceki haftaya göre 2 milyar 519 milyon dolar azalışla 138 milyar 532 milyon dolara geriledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir