Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2011-2020 yılları arasında Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri verileri ve Adalet Bakanlığı’nın Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün 2021 ve sonrasındaki verilerine göre, Türkiye’de suç oranlarında değişiklikler yaşandı. Ceza infaz kurumlarındaki hükümlü sayısı 2011 yılında 80 bin 96 kişi iken, 2023 yılında bu rakam 1 milyon 43 bin 138 kişiye yükseldi.
SUÇ ORANLARINDA REKOR ARTIŞ!
12 yıl içinde yüzde 1202 oranında artış yaşanan hükümlü sayısındaki en büyük yükseliş yüzde 4 bin 810 oranında olan “uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma, satın alma” suçunda görüldü. Bunu, yüzde 4 bin 801 artışla “dolandırıcılık” suçu takip etti. Üçüncü sırada ise yüzde 4 bin 126 oranında bir artışla hırsızlık yer aldı. Yani uyuşturucu kullanma ile dolandırıcılık suçundan hüküm giyen sayısı 48, hırsızlık suçundan hüküm giyen kişi sayısı ise 41 kat arttı.
DOLANDIRICILIK VE HIRSIZLIK ARTTI
Enflasyon ve suç oranları TÜİK’in 2011’den 2023 sonuna kadar yayımladığı TÜFE endeksi verilerine göre, enflasyon oranı yüzde 918 arttı. Suç kapsamları da yıllar içinde değişti ve bu değişimlerle birlikte ortaya çıkan tablo şu şekilde şekillendi:
Finansal suçlar arasında yer alan çek kanunlarına muhalefet, sahtecilik, zimmet, rüşvet, kaçakçılık, İcra İflas Kanunu’na muhalefet, banka ya da kredi kartlarının kötüye kullanılması ve Vergi Usul Kanunu’na ilişkin suçlar da incelendiğinde, tablo benzer bir eğilim izledi.
Finansal suçlar olarak sayılabilecek suçların detaylarına bakıldığında, 2013-2021 yılları arasında çek kanunlarına muhalefetle ilgili veri bulunmazken, sahtecilik, zimmet, rüşvet, kaçakçılık ve İcra İflas Kanunu’na muhalefet suçlarına dair veriler yalnızca 2021 sonrasındaki dönemde yer aldı. Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarına dair veriler de 2021 sonrasında raporlandı, aynı şekilde Vergi Usul Kanunu suçlarıyla ilgili veriler de yalnızca 2021 yılına ait. Bu suçların toplamında ise 12 yıl içinde yüzde 1’lik bir azalma görüldü.
Ekonomim’den alınan habere göre dolandırıcılık ve hırsızlık, en yüksek artışı gösteren suçlar arasında yer alırken, “Yağma (Gasp)” suçunda ise 12 yılda yüzde 764 oranında bir artış yaşandı. 2021 sonrasında suç kapsamlarında yapılan değişiklikler ise dikkat çekici bir şekilde dikkatleri üzerine çekti.
Bu suçların enflasyonla ilişkisine bakıldığında, veriler arasında benzer bir artış ve değişim gözlemlendi.
‘ENFLASYON AHLAKI BOZAR’
Prof. Dr. Hakan Kara, enflasyonun ahlaki etkilerini vurgulayan bir açıklama yaptı. Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Merkez Bankası eski Başekonomisti Kara, toplam hüküm giyilen suçlar arasında dolandırıcılığın artışını enflasyonla ilişkilendirerek, “Enflasyon ahlakı bozar” şeklinde bir yorumda bulunmuştu.
Enflasyon ahlakı bozar. pic.twitter.com/GZLNKz7HRu
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) January 7, 2025
SUÇ VE GELİR EŞİTSİZLİĞİ
“Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluğun Suçluluk Oranına Etkisine Yönelik Bir Araştırma” adlı çalışmaya göre, gelir eşitsizliği ile suç arasındaki ilişki, suçla ilgili literatürde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle göreli yoksulluk teorisi bağlamında, ekonomik eşitsizlik toplumsal gerilimlere yol açarak suç oranlarını artırmaktadır. İnsanlar, daha varlıklı bireylerle karşılaştırıldıklarında kendilerini mülksüz ve dışlanmış hissederek suç işlemeye yönelebilmektedir.
Yoksulluk yalnızca maddi eksiklik değil, aynı zamanda toplumsal normlardan ve yaşam standartlarından yoksunluk anlamına gelir. Bu yüzden suç eylemleri ile servet ve gelir dağılımındaki eşitsizlik arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Yoksulluğun arttığı bölgelerde, suç oranlarının da paralel olarak yükseldiği gözlemlenmektedir.
EKONOMİK EŞİTSİZLİK VE SUÇ
Ekonomik eşitsizliğin suçu nasıl artırdığına dair yapılan araştırmalar gelir dağılımındaki bozulmaların suç oranlarını artırdığını ortaya koymaktadır. Zengin ile fakir arasındaki farklar suç işleme olasılıklarını etkileyen en önemli faktörlerden biri haline gelmiştir.
More Stories
Araç Kiralama Paneli Antalya’da Düzenlendi
Savunma sanayiinde maliyet azaltma ve verimlilik artırma mümkün
Odunpazarı’nda Kadınlara Yönelik Halk Merkezleri Etkinliği